top of page
Yazarın fotoğrafıTuran Akbulut

TOPLUM TÜRLERİ VE EĞİTİM ANLAYIŞLARI

Güncelleme tarihi: 2 May


İLKEL TOPLUMLAR VE EĞİTİM ANLAYIŞLARI

İlkel toplumlarda yaşam tarzı karışık değildir. Kadınlar ve erkekler arasında iş bölümü vardır. Erkekler daha ağır, riskli, yorucu işler yaparken kadınlar daha hafif, az riskli veya risksiz ve az yorucu işler yapar.


Bu toplumlarda sabit bir yerleşim yeri olmaz. Mağaralar, barakalar, ağaç kavukları gibi yerlerde yaşam sürdürülür. Günlük işleri yapmak için mızrak, balta gibi basit aletler kullanılır.


Mülkiyet kavramı gelişmediğinden dolayı savaşlar, çekişmeler, rekabetler yaşanmaz. Sömürgecilik anlayışı bulunmaz. İşler ortak yapılır, üretim ve tüketim de ortaktır.

Din anlayışları daha çok doğasal varlıklara tapma biçimindedir.


Mağara duvarlarına çizimler yapmak, doğadaki hayvanları taklit edip dans etmek sanat ve sosyal hayatlarına dair etkinliklerdir.


Eğitimleri gözleme dayalıdır. Çocuklar ebeveynlerini gözlemleyerek, taklit ederek eğitim gerçekleşir. Yapılandırılmış bir eğitim anlayışı bulunmaz.




KÖLECİ TOPLUMLAR VE EĞİTİM ANLAYIŞLARI

İnsan nüfusu arttıkça insanlar doğanın verdiğiyle yetinemez. Tarım yapılmaya başlanır. İnsanlar tarım yapabilmek için uygun iklimsel koşulların olması gerektiğini ve suyun tarımın vazgeçilmezi olduğunu anlar. Tarım yapılabilecek topraklara sahip olmak için insanlar mücadele etmeye başlar. Mülkiyet kavramı gelişir. Savaşlarda esir düşenleri köle yapma uygulaması yoğunlaşmaya başlar.

           

Çok tanrılı dinlere inanışlar görülür. İnsanlar kavrayamadıkları olayları tanrıya yormaya başlar.

           

İlkel toplumların aksine askerlik, terzilik, demircilik gibi iş bölümleri görülmeye başlanır.



Köleci toplumlarda eğitim konusuna geldiğimizdeyse eğitim ilkel toplumlara göre biraz daha sistematiktir. Popülerleşen tarımın, yaşanan savaşların ve daha birçok olay ve olgunun etkisiyle bilgi ve birikim çok hızlı bir şekilde artar. Gelecek nesillere kültürel ögelerin aktarılmasının sağlanması için çaba harcanır. Bu toplumlarda eğitim varlıklı ailelerin çocuklarının ulaşabileceği bir hizmet olarak görülür.

 

FEODAL TOPLUMLAR VE EĞİTİM ANLAYIŞLARI

Köleci toplumlar yıkıldıktan sonra feodal toplumlar kurulmaya başlar. İnsanlar soylular, köylüler, din adamları olarak sınıflandırılır. Din adamları bu toplumlar kurulduğunda hakem rolündedir fakat zaman geçtikçe zenginleşir, topraklara el koymaya başlar. Köylüler sömürülür. Halk cahil olduğundan dolayı din adamları ne derse inanır.

           

Köleci toplumlara göre iş bölümü daha da artar ve devlet teşkilatlanması, yönetimi karmaşıklaşır.

           

Din adamları öğretmenlik mesleğiyle bütünleşir, manastırlarda ve medreselerde eğitim verir. Bu eğitimlerde deney ve gözleme yer yoktur. Dinsel bilgiler aktarılır. Öğrencilerin verilen bilgileri eleştirmeye ve sorgulamaya hakkı yoktur. Bu kurumlarda soylular çocuklarına eğitim aldırır.

 


KAPİTALİST TOPLUMLAR VE EĞİTİM ANLAYIŞLARI

Rönesans ve Reform hareketleri, Coğrafi Keşifler yaşanır. Luther İncil’i Latinceden Almancaya çevirir. Özgürlük ortamları oluşur. Görecelilik, düşünce özgürlüğü, düşüncelerini ifade edebilme hakkı gibi olgular ortaya çıkar.

           

Bilimin ilerleyişiyle yeni icatlar yapılır. Sanayi devriminden sonra da dengeler çok değişir ve kapitalist toplum düzeni oluşur.

           

Bu toplum düzeninde insanlar üç sınıfa ayrılır. Burjuvazi grupta fabrika sahipleri, tüccarlar gibi insanlar; orta sınıfta zanaatkarlar, yöneticiler, memurlar, esnaflar vb. konumdaki insanlar; alt sınıfta da işçiler ve köylüler bulunur.

           

Fransız İhtilaliyle burjuva din adamlarına karşı olan mücadelesini kazanır.

           

Özellikle Sanayi Devrimi’nden sonra teknik eğitim almış nitelikli insanlara ihtiyaç artar.

           

Laiklik anlayışı geliştikten sonra laik eğitim anlayışına uygun eğitim verilmek istenir fakat öğretmenler dini okullarda yetiştiklerinden dolayı eğitimde verimlilik olmaz. Bunun üzerine laik öğretmen okulları açılmaya başlanır.

 



SOSYALİST TOPLUMLAR VE EĞİTİM ANLAYIŞLARI

Sosyalizmin kurucusu Karl Marx kabul edilir. İşçilerin birlik olup kapitalist toplumları yıkması amaçlanır. Sosyalist toplumlar kurma girişimleri günümüzde hâlâ denenir. Sosyalist toplumlarda sınıf ayrımı, ezen-ezilen, alt-üst ilişkisi olmaz. Devlet, bürokrasi gibi kavramlar bulunmaz.


Eğitimde kültürel aktarım ve insanın kendine ve doğaya yabancılaşmasını önleme önemlidir. Akılcı, eleştirel, bilimsel eğitim yapmak hedeflenir.

9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page